Deist düşünce; eski zamanlardan beri (örn. Herakleitos) vardır. Deizm kelimesi ise; 17. yüzyılda özellikle İngiltere'de kullanılmaya başlamıştır.
Doğa dinine inanış 17. yüzyılda Avrupa'da bir devrim olmuş; birçok kültür bu akıma destek vermiştir.
Rönesans dönemindeki hümanist yaklaşım; Avrupa'nın klasik Roma ve Yunan dönemindeki düşünceleri çalışmaya itmiştir.
Bunun yanı sıra; eski dokümanların analiz edilmesi doğrultusunda ve bilimin de sunduğu olgularla tarihte ilk defa Hristiyan toplumlar tarafından İncil eleştirilmiştir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda; Dünya tarihi'nin İncil'de anlatıldığından çok daha farklı olduğu ortaya çıkmıştır.
Mitoloji üzerine yapılan araştırmalarda da; birçok dinin kendinden önceki dinlerden örnekler alarak hikayelerde karakterlerin isimlerini değiştirerek kullandığını ortaya çıkarmıştır.
16. ve 17. yüzyılda Avrupalıların Amerika, Asya ve Pasifik'i de keşfetmesinden sonra; aradaki farklılıklardan, dini Nuh'tan geliş teorisinin bozduğuna inanmışlardır.
Bu konuda Herbert; De Religione Laici (1645) de şu sözleri yazmıştır:
“Birçok inanış ya da din, açıkca, birçok ülkede uzun süredir vardı, ve kesinlikle kanun koyucuların bahsetmediği bir tane bile yoktu, Wayfarer'ın Avrupa'da bir tane bulması gibi, başka biri Afrika'da, Asya'da ve bambaşka bir tanesi de Hindistan'da...”
Bu doğrultuda; Hristiyanlığın birçok din arasındaki dinlerden biri olduğunun farkına varılmış; ve hiçbir şeyin bir dinin diğerinden daha iyi ya da daha doğru olduğunu ispatlamayacağına inanmışlardı.
No comments:
Post a Comment